headstones

Ölünün Kişisel Verisi Olur mu?

Kişisel veri, bir bireyi doğrudan veya dolaylı olarak tanımlamaya yarayan her türlü bilgiden ibarettir. Kanuni tanımıyla kişisel veri, gerçek kişiye ilişkin kimliği belirli veya belirlenebilir her türlü bilgidir. Bir kişiye ait olan bu bilgiler, onun kimliğini belirlemek veya belirlenebilir hale getirmek için kullanılabilir. Kanundaki tanımdan hareketle kişisel veriler sadece gerçek kişiye ilişkin olduğundan tüzel kişilerin kişisel verisi olmaz.

Örneğin aşağıdakilerin tamamı gerçek kişiye ilişkin kişisel verilerdir.

KategoriKişisel Veri
Kimlik BilgileriAd, Soyad, T.C. Kimlik Numarası, Doğum Tarihi, Cinsiyet
İletişim BilgileriTelefon Numarası, Adres, E-posta Adresi
Sağlık BilgileriHastalıklar, Tedavi Geçmişi, İlaç Kullanımı, Genetik Bilgiler
Biyometrik BilgilerParmak İzi, Retina Taraması, Yüz Tanıma Bilgileri
Dijital VerilerIP Adresi, Kullanıcı Adları, Tarayıcı Çerezleri, Sosyal Medya Aktiviteleri

Kişisel Verilerin Korunması Kanununun temel amacı, bireylerin kişisel verilerini korumak, bu verilerin kötüye kullanılmasını engellemek ve bireylerin bu veriler üzerinde kontrol sahibi olmasını sağlamaktır.

Kişilik Hakkı Nedir?

Kişilik hakkı, bir bireyin kişiliğine bağlı olarak doğan ve kişisel özgürlükleri, onuru, şerefi ve diğer kişisel değerlerini koruyan haklarından ibarettir.

Kişilik hakkı; bireyin beden bütünlüğü, adı, ünü, fotoğrafının kullanımı, özel hayata saygı, eser, miras ve dava hakları gibi birçok unsuru kapsar. Örneğin, bir bireyin rızası olmadan fotoğrafının yayınlanması ya da özel hayatının ihlal edilmesi kişilik haklarına aykırıdır.

Türk Medeni Kanunu’na göre kişilik, sağ doğumla başlar ve ölümle son bulur. Türk Medeni Kanunu’na göre kişiliğin son bulmasının temel sebebi ölümdür. Ölüm, bir kişinin beyin fonksiyonlarının tamamen ve dönüşümsüz olarak son bulması ile gerçekleşir.

Ölüm gerçekleştiğinde, kişilik kalmadığından, kişilik hakları da son bulur. Ancak, kişinin namusu ve ünü gibi bazı kişilik hakları ölümünden sonra da korunmaya devam eder. Ölen kişinin yakınları ya da mirasçıları genel hükümler çerçevesinde bunların korunmasını isteyebilir.

Kişisel verilerin korunması hakkı, kişilik haklarının bir uzantısıdır. Kişilik haklarını bir küme olarak kabul edersek, kişisel verilerin korunması hakkı bu kümenin tam ortasındaki haklar arasındadır, ayrı düşünülmemelidir.

Dolayısıyla ölüm halinde ortada “hukuken” bir kişilik söz konusu olmadığından, kişisel verilerin korunması anlamında (KVK Kanunu veya KVKK) bir kişisel veri söz konusu değildir. Dolayısıyla ölünün kişisel verisi olmaz. KVKK anlamında bir kişisel veriden bahsedeceksek bu mutlaka gerçek bir kişiye yönelik olmalıdır. Ölüler, gerçek kişiler olmadığından, verilerinin KVKK’da yer alan koruma kapsamından faydalanması olanaksızdır.

Hatta Kişisel Verileri Koruma Kurumunun, talep edilen kişisel verilerin talep eden gerçek kişiye ilişkin olmaması ve ölmüş kişiye ait olması sebebiyle KVKK anlamında yapılacak bir işlem olmadığı yönünde kararları bulunmaktadır. (https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6710/2019-273)

Yani ölen bir kişi, kişisel verilerin korunması anlamında “gerçek kişi” olarak değerlendirilmez, bu nedenle teknik anlamda ölünün kişisel verisi olmadığı söylenebilir. Ancak, ölü bir kişinin verileri, yaşayan kişilere (örneğin mirasçılarına veya yakınlarına) doğrudan etki edebilir ve bu nedenle genel hükümler çerçevesinde, ölünün hatırasına saygı gibi temel prensipler dahilinde koruma altına alınabilir.